Gün gelecek doğanın gücünden yararlanılarak, unico homino regente(bir kişinin yönettiği) ve yelkenli ya da kürekle hareket eden gemilerden çok daha hızlı gemiler yapılacak; öyle arabalar olacak ki "ut sine animali moveantur cum impetu inaestimabili, et instrumenta volanti et homo sedens in medio instrumenti revolens aliquad ingenium pr quod alea artificater compositae aerem verberent, ad modum avis volantis" (Hayvanlar tarafından hareket ettirilmeksizin, ölçülemez bir hızla gidecekler ve içindeki adam kolu çevirince tıpkı uçan kuşlar gibi kanatlarını havada çırparak uçan donanımlar yapılacak.). kocaman ağırlıkları kaldırabilecek araç gereçler, denizin dibinden giden taşıtlar yapılacak.
Bu makinelerin nerede olduklarını ona sorduğum zaman, bana bunların eski zamanlarda yapılmış olduğunu, kimilerinin de zamanımızda yapılmakta olduğunu söyledi: "Uçan bir araç hiç görmedim, onu göreni de görmedim, ama onu tasarlayan bir bilgin biliyorum. Sonra ırmakların üstüne, sütun ya da başka dayanaklar olmadan köprüler yapılabilir, adı işitilmemiş akineler icat edilebilir. Ama bunlar henüz ortada yoksa kaygılanmamalısın çünkü bu ileride de olmayacakları anlamına gelmez. Hem sana söylüyorum, Tanrı onların var olmasını istiyor kuşkusuz, bunlar daha şimdiden onun zihninde var. Ockhamlı dostum düşüncelerin bu şekilde olduklarını yadsısa da; bunu tanrısal doğayı belirleyebileceğimiz için söylemiyorum; kesinlikle doğaya hiç bir sınır koyamayacağımız için söylüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder